el-Fıkhul-Ekber Şerhi Ebul-Müntehâ Tercümesi (Kırık Manalı-İzahlı) / İsmailağa Te'lif Heyeti
En önde gelen vâcip, kişinin leh ve aleyhine olanları bilmesi, Allah Teâlâ’yı isimleri ve yüce sıfatlarıyla bilmesi, zâtı hakkında vâcip, câiz ve mümkün olmayanları bilmesi, Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat akîdesi üzere inancını tashih etmesi ve daima onların yolunda olmasıdır. İman bu şekilde tashih edilmedikçe hiçbir ilmin faydası yoktur. Bu yüzden ahirette...
En önde gelen vâcip, kişinin leh ve aleyhine olanları bilmesi, Allah Teâlâ’yı isimleri ve yüce sıfatlarıyla bilmesi, zâtı hakkında vâcip, câiz ve mümkün olmayanları bilmesi, Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat akîdesi üzere inancını tashih etmesi ve daima onların yolunda olmasıdır. İman bu şekilde tashih edilmedikçe hiçbir ilmin faydası yoktur. Bu yüzden ahirette kişiyi kurtaracak olan akîdeyi öğrenmek ve Allah Teâlâ’nın mağfiretine sığınmak herkese gereklidir. İmâm Âzam Ebû Hanîfe (rahimehullâh)'e nispet edilen el-Fıkhü’l-Ekber kitabı, akâid hakkında Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat yolunda ilk tasnif edilenlerdendir. Temel akâid meselelerini bir araya getiren eser üzerine birçok şerh çalışması yapılmıştır. Bunlardan birisi de Manisalı âlim Ebu’l-Müntehâ (rahimehullâh)'ın şerhidir. Metin ve şerhin tercüme edildiği bu çalışma, klasik bir çeviri olmanın ötesinde kelâm edebiyatının en önemli eserlerinden referanslar bulunduran bir kaynak niteliğindedir.