Aylık Baran Dergisi 26. Sayı / VAROLUŞ KRİZİ! / Nisan 2024

  • 45.00TL

    50.00TL

  • Selâm ile…   Bu sayımızda Türkiye'nin karşı karşıya olduğu varoluş krizini mercek altına alıyoruz. "Varoluş Krizi - Millet Gavurlaşıyor, Farkında mısınız?" başlığıyla sunduğumuz bu sayıda, dinî ve kültürel kimliğimizin erozyona uğraması ve köklerimizden kopuşumuzdan kaynaklı varlık krizi yaşayan bir toplumun portresini çiziyoruz.   Modernizm ve küreselleşmenin getirdiği değişimler, kuşkusuz birçok açıdan...

    Selâm ile…

     

    Bu sayımızda Türkiye'nin karşı karşıya olduğu varoluş krizini mercek altına alıyoruz. "Varoluş Krizi - Millet Gavurlaşıyor, Farkında mısınız?" başlığıyla sunduğumuz bu sayıda, dinî ve kültürel kimliğimizin erozyona uğraması ve köklerimizden kopuşumuzdan kaynaklı varlık krizi yaşayan bir toplumun portresini çiziyoruz.

     

    Modernizm ve küreselleşmenin getirdiği değişimler, kuşkusuz birçok açıdan hayatımızı kolaylaştırdı ve zenginleştirdi. Ancak bu değişimlerin beraberinde getirdiği bazı menfiliklerin sosyal dokuda meydana getirdiği tahribat da göz ardı edilemez raddeye geldi. Batı kültürünün yoğun etkisiyle, değerlerimiz ve örf adetlerimiz zayıfladı, kimliğimizi tanımlayan unsurlar kaybolmaya yüz tuttu. Bu durum aynı zamanda toplumda bir kimliksizlik ve memleketsizlik hissi doğurdu.

     

    Peki bu krizden nasıl kurtulabiliriz? Cevap, yeniden köklerimize bağlanmakta yatıyor. Bunun için de Mutlak Fikir’den, tarihimizden, kültürümüzden ve değerlerimizden aldığımız güçle yeni bir insan, yeni bir toplum ve yeni bir rejim inşa etmemiz icab ediyor. Bu sayıda mevcut sorunları teşhis ederken bu yeniden inşanın nasıl gerçekleşebileceğine dair fikirler ve çözüm önerileri sunuyoruz.

     

    Bu bağlamda kapak yazımızı yazan Kâzım Albay, “Hem karşıyız hem berbat Amerikan kültürüne teslimiz” başlığıyla kaleme aldığı yazısında Türkiye’nin “Amerikalı gibi düşünüp Amerika gibi eğlenirken nasıl milli olacağız” sorusunu soruyor.

     

    Ömer Emre Akcebe, “Batı’nın çözüme kavuşturamadığı için savaşa mahkûm etmek zorunda kaldığı sorunlar yumağının kuyruğunda savrulacak mıyız, yoksa yeni bir dünya için, yeni ve yaşanmaya değer bir hayatın rejimini mi inşâ edeceğiz?” diyerek “Varoluş krizimizden varolarak çıkmak” başlıklı yazıyı kaleme aldı.

     

    İbrahim Tatlı, çağımızın krizi haline gelen inanma kabiliyetinden mahrum, maddemsi ve insansı tuhaf yaratıkları soruşturduğu “Münafığın altın çağı” başlıklı yazıyı yazdı.

     

    Handan Özduygu, “Kalblerine Kur'an'ı Kerim yerleşenler!..” yazısında Allah’ı idrak eden ve onu gönlüne yerleştiren kalbi incelemekte.

     

    Bülent Tokgöz ile yaptığımız “İsrail için zafer çağı sona ermiştir!” başlıklı röportajda İsrail’i, Pakistan’ı ve Afganistan’ı konuştuk.

     

    Abdurrahman Karahan “Prens Selman ve Ortadoğu'nun geleceği” yazısında günden güne Batı’ya teslim olan Suudi Arabistan’ı ve Ortadoğu bölgesini inceledi.

     

    Hanife Kındır, her geçen gün daha fazla ihmal ettiğimiz duygular ve benliğimizi yeniden düşünmemizi sağlayacak “Duygularımızın dilini bilmek gerekli mi?” başlıklı yazıyı kaleme aldı.

     

    Emir Yılmaz, artık klasik tariflerin dışına çıkan ve hayal dahi satabilen yeni dünyanın anatomisini dile getiren “Phsycekonomi” yazısını yazdı.

     

    Turan Demir, “Money Faste” yazısında ABD’nin tutarsız ekonomik planları ve Türkiye’nin bu konuda alması gereken tavrı inceledi.

     

    M. Taha İnci, Kâzım Albayrak’ın yeni çıkan kitabını incelediği “İslâm İhtilâlinin bir şerhi: Gölge'den Akıncı Güç'e...” yazısı bu sayımızda yer alıyor.

     

    Abdulkerim Kiracı, nisan ayında şehit olan Çeçen lider Dudayev’in hayatını anlattığı “Bağımsız Çeçenistan mücahidi: Cevher Dudayev” başlıklı kısa bir biyografi yazısı kaleme aldı.

     

    Kâzım Albayrak’ın geçtiğimiz ay Server Vakfında yaptığı konuşmanın hasılasını “Gölge'den Akıncı Güç'e İslâmî Hareketin Temelleri kitabına dair” başlığıyla yayınladık.

     

    Hasan Hüseyin Akdağ, şehir ve mimari incelemelerine devam ederek bu sayımızda “Saadettin Ökten'in şehir ve medeniyet anlayışı” başlıklı yazıyı kaleme aldı.

     

    Bahattin Yeşiloğlu, diyalog şeklinde kaleme aldığı “Bir kadın-bir erkek” başlıklı yazısında kadının ve erkeğin hakikati üzerine mülahazalarda bulundu.

     

    Muhsin İlyas Subaşı, Üstad Necip Fazıl’ın meşhur şiiri Sakarya Türküsünü incelediği “"Sakarya Türküsü" Türkiye'nin diriliş türküsüdür!” başlıklı yazıyı kaleme aldı.

     

    Mustafa K. Topaloğlu, dünyanın gittiği kaotik hali incelediği “Dünya nereye doğru gidiyor” sorusunu cevapladığı yazıyı kaleme aldı.

     

    Dergimizin bu sayısında sizler için derleyip yorumladığımız çalışmalarımızı da bulabileceksiniz. Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle… Allah’a emanet olun.

     

    İslam âleminin Ramazan Bayramı’nı tebrik eder, içine düşmüş olduğumuz zilletten bir an evvel kurtulmayı ve İslâm ihtilâl ve inkılabının madde ve mânâ şartlarına ermeyi Allah'tan niyaz ederiz.

    Phone
    WhatsApp