İslâmî Fikir ve Hareketin Çağımızdaki İKİ ÖNCÜSÜ / Aylık Baran Dergisi Sayı 27 / Mayıs 2024
45.00TL
50.00TL
Selâm ile... Mayıs ayı, İslâmî fikir ve aksiyonun çağımızdaki öncü iki ismi, Büyük Doğu ve İbda mimarları Üstad Necip Fazıl Kısakürek ve Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun doğum ve vefatının sene-i devriyesini içinde barındıran ay olduğundan bu sayımızda onları ve fikirlerini ele aldık. Üstad Necip Fazıl, Büyük Doğu ideolojisinin kurucusu mütefekkir, şair, yazar, aksiyon adamıdır. Eserlerinde, Batı'nın dayattığı...
Selâm ile...
Mayıs ayı, İslâmî fikir ve aksiyonun çağımızdaki öncü iki ismi, Büyük Doğu ve İbda mimarları Üstad Necip Fazıl Kısakürek ve Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun doğum ve vefatının sene-i devriyesini içinde barındıran ay olduğundan bu sayımızda onları ve fikirlerini ele aldık.
Üstad Necip Fazıl, Büyük Doğu ideolojisinin kurucusu mütefekkir, şair, yazar, aksiyon adamıdır.
Eserlerinde, Batı'nın dayattığı seküler ideolojiye karşı İslâmî bir alternatif sunmuştur. Üstad, güçlü kalemi ve keskin zekasıyla, dönemin tarihî, siyasî ve sosyal meselelerine dair derinlikli analizler sunmuştur.
Kumandan Salih Mirzabeyoğlu ise Büyük Doğu’nun çağımıza vurulacak mührü İbda’nın mimarı, fikir ve aksiyon adamıdır. Eserlerinde, İslâm'ın hukukî, hikemî, siyasî, iktisadî, sosyal buudlarını ele almış ve o da bütün hayatını tıpkı Üstad’ı gibi davasına vakfetmiştir.
Bu iki önemli isim, İslâmî fikir ve hareketin günümüzdeki gelişiminde önemli rol oynamışlardır. Her ikisi de, eserleriyle ve fikirleriyle geniş kitlelere ulaşmış ve İslâmî bir şuurun oluşmasına katkıda bulunmuş, yalnız dün ve yaşadıkları günün değil aynı zamanda yarınların da gerek eser gerekse aksiyonlarıyla öncüsü olmuşlardır.
Bu sayıda, Necip Fazıl ve Salih Mirzabeyoğlu'nun davalarını, hayatlarını, eserlerini ve fikirlerini ele alıyoruz. Ayrıca, bu iki ismin İslâmî fikir ve hareket üzerindeki etkilerini de değerlendirirken, Büyük Doğu-İbda perspektifinden istikbale doğru da bir bakış getiriyoruz.
Dergimiz muhtevasına gelecek olursak;
Ömer Emre Akcebe, “Bataklık Kururken Büyük Doğu-İbda’nın Farkı ve Aksiyonu” başlıklı yazısında küfür rejiminin oluşturduğu bataklığı, bu bataklıkta yaşamaya razı olan toplumumuzu ve İslâm’ı hayatın bütün şubelerine ve beşerî müesseselere hâkim kılmanın davası olan Büyük Doğu-İbda’nın gayesini ele alıyor.
Kâzım Albay, “Necip Fazıl ve Kemalizm” başlıklı yazısında, Kemalizm’in bu ülkeye getirdiği Batıcılık belasını, Atatürk tarafından Batı’ya bağlı bir ulus devlet olarak dizayn edildiğini, Üstad Necip Fazıl’ın Kemalist devrimlere karşı millete Büyük Doğu aşısını yaptığını ve kurtuluşumuzun da bu ideal etrafında olduğunu anlatıyor.
Turan Kışlakçı ile Necip Fazıl'ı ve tercüme faaliyetlerini konuştuk.
Handan Özduygu, "Üstad Necip Fazıl Telefon Arkadaşımdı" başlıklı yazısında Üstad Necip Fazıl ve Salih Mirzabeyoğlu ile alakalı hatıralarına yer veriyor.
Mayıs ayı Üstad Necip Fazıl ve Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'nun doğum ve vefat yıl dönümleri olması münasebetiyle; hayatları, hapisleri ve fikirlerini sizler için derledik.
İbrahim Halil Çelik ile Üstad Necip Fazıl'ın ve Salih Mirzabeyoğlu’nun eserlerini ve fikrini konuştuk.
Muhsin İlyas Subaşı, “Necip Fazılsız Edebiyat Olur mu?” başlıklı yazısında, Üstad'ın edebiyat dünyasındaki yerinden bahsediyor.
Muzaffer Doğan ile Üstad Necip Fazıl ve Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'nu, mücadelelerini, Büyük Doğu-İbda fikriyatını ve bu fikriyatla varlık bulan ekolleri, İdeolocya Örgüsü bağlamında konuştuk.
Hasan Hüseyin Akdağ, “Üstad Necip Fazıl’ın Kaldırımlar’ında Şehir İmajı” başlıklı yazısında, İstanbul’da yaşanan değişim ve dönüşümü, Üstad’ın şehre ait kavramları kullandığı “Kaldırımlar” şiirinden gösteriyor.
Prof. Dr. Ramazan Ayvallı, "Necip Fazıl Kısakürek'in Peygamberimize, Hadis-i Şeriflerine ve Torunlarına (Seyyidlere ve Şeriflere) Verdiği Yüksek Değer" başlıklı yazısında Üstad'a, Abdulhakîm Arvâsî ile olan temasına ve büyüklere verdiği değere temas ediyor.
İbrahim Tatlı, “Nizam-ı Cedîd ve Vaka-yı Hayriye Hengamesinde Bektaşî-Nakşibendî Çatışması” başlıklı yazısında deforme olarak İslam’la ilişkisi kopan Bektaşîler ile Nakşibendîler arasındaki durumu ele alıyor.
Nimetullah Arvas, “Dinin Üç Mertebesi ve Cibril Hadis-i Şerifi” başlıklı yazısında Hazreti Cebrail’in insan şeklinde temessül etmesini, Cibril hadisinin dindeki yerini ve Cibril hadisinin meali gibi meseleleri izah ediyor.
Bahattin Yeşiloğlu, diyalog şeklinde kaleme aldığı “Bir Kadın-Bir Erkek” başlıklı yazısının ikinci bölümünü yayınlıyoruz.
Dergimizin bu sayısında sizler için derleyip yorumladığımız çalışmalarımızı da bulabileceksiniz. Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle… Allah’a emanet olun.