Selam ile...Toplum, kendisini ayakta tutan insanî hasletleri ve bağlı olduğu değerleri yitirdiği zaman mal, mülk, para gibi maddi varlıklara tutunmaya; her şeyini para ile ölçmeye başlar. Eşya ve hadiselerin keyfiyetini değil kemmiyetini kurcalar durur. Hayatı istatistikler yığınına dönüşür. Maddi hırsları sebebiyle hiçbir kural ve ölçü tanımaz hale gelir. Toplumun tâbi olduğu hukuk ve yönetim sistemi de bu anlayışı destekliyorsa bozulma, düzeltilmesi çok zor bir hale gelir. Memleketimizde ve dünya çapında fert ve toplumların yokuş aşağı gidişinin başlıca sebeplerinden biri olarak, itibarın tek kaynağının para olduğu düzene dikkat çekmek üzere, "21. yüzyılın itibar sahibi insan tipi"ni kapağımızda ele aldık.Aylık Baran dergisinin 12. sayısı çıktı. Kapak mevzuumuzu Ömer Emre Akcebe, "Paraya Giden Her "Mübah" Yolun Çıktığı Aynı Çıkmaz" başlıklı yazısında işledi. Melih Oktay'ın faiz meselesini işlediği yazısının 3. bölümünün başlığı "İktisatçıların Tutarsızlığı - Faiz Krizleri"...M. Taha İnci, "Bunalım, Başıboşluk ve Ötelere Duyulan Özlem" başlıklı yazısında insanın bunalımlarına değiniyor, dinin aksine görev şuurunun oluşamamasından insanın başıboşluğa düşüşünü irdeliyor. Bahattin Yeşiloğlu, "İslama Muhatap Anlayış" başlıklı yazısında, tasavvuf eseri Kuşeyri Risâlesi'nde bulunan kelâm planında ele alınacak ölçüleri derliyor. Nazım Erol, "Dil ve Diyalektik" başlıklı yazısında millet olabilmenin en temel unsurunun dil olduğunu ve harf inkılabıyla dilimizi kaybettiğimizi anlatıyor. Kâzım Albay, Salih Mirzabeyoğlu'nun Eserlerinde Kelâm Bahisleri" başlıklı yazısında Mirzabeyoğlu'nun eserlerindeki kelâm mevzularına temas ediyor, çağdaş bir mütefekkir olarak günümüz meselelerini işleyişini de kısaca misallendiriyor. Amine Betül Kavin, "Dünya Hayatı Az İş Değil" başlıklı yazısında dünya hayatının seyrine kapılan insanoğluna biraz yavaşla ve kendine bir dön bak diye hatırlatmada bulunuyor.Günümüzde özellikle sanal dünyanın insan ilişkilerinde ortaya çıkardığı tahribat günden güne artarken, bir fikir çatısı altında bir araya gelebilmek oldukça kıymetli bir hâle geldi. Böylesi bir atmosferde açılan Büyük Doğu Akıncıları Derneği'nin (BDA) Başkanı Mehmet Ali Bayram ile derneğin kuruluş süreci hakkında konuştuk.