Son Kıvılcım | Reformasyon / Sayı 10

  • 180.00TL

    200.00TL

  • Allah’ın ismi ve selâmıyla… 10. sayımızda “Reformasyon” dosya konusu ile karşınızda yız. Yolumuzun ve mücadelemizin önemli cephelerinden biri olan reformist cereyanlar, tıpkı mikropların üreme şartlarına haiz ortamı bulduğunda her taraftan meydana çıkması gibi, Cumhuriyet dönemi de böyle ortamları mey dana getirince, bu “yan çizen sapkın” cereyanlar sökün etti. Aslında Osmanlının...

    Allah’ın ismi ve selâmıyla… 10. sayımızda “Reformasyon” dosya konusu ile karşınızda yız. Yolumuzun ve mücadelemizin önemli cephelerinden biri olan reformist cereyanlar, tıpkı mikropların üreme şartlarına haiz ortamı bulduğunda her taraftan meydana çıkması gibi, Cumhuriyet dönemi de böyle ortamları mey dana getirince, bu “yan çizen sapkın” cereyanlar sökün etti. Aslında Osmanlının son döneminde ayak sesleri duyulan bu sapık cereyanlar Cumhuriyet döneminin hayvanî orta mında belirginleşip açıktan mezhepler başta olmak üzere, tasavvuf ve diğer İslâmi disiplinlere (Ehli Sünnete) savaş açtılar. Mevzu ve meselelerden habersiz fertleri ayartmak ta gecikmediler. Aralarında nüans farkları olduğu hâlde Ehli Sünneti hedef almakta hemfikir oldular. Oysa Ehli Sünnetin anlayış ve metot mihrak anlayışı olmadan bir devlet ve toplum modelinden bahsedilemez. Asıl önemli tarafı ise, tam bir itikat ve ameli karmaşa ve kargaşa orta mına sebep oldular, oluyorlar.  Bazı İlahiyat Fakültelerini üs hâline getiren bu çevreler, bütün eforlarını Ehli Sünnet ile mücadeleye ve onu tahrif ve tahrip etmeye sarf ettiler. Oysa küfür pençesini boğazımıza saplamıştı. Bu hâlleri de gösteriyor ki, Ehli Sünneti küfür ehlinden daha tehlikeli buluyorlar. Arkalarını dayadıkları laik hukuk sisteminden aldıkları güç ve referansla güçlenip dal-budak saldılar. Batı karşısında geri kalışımızı aklı sultan tahtına oturt mamış olmamıza bağladılar. Bütün hükümleri aklın süz gecinden geçirmek gibi melun bir niyetle, büyük tahrifata başladılar. Ehli Sünnete sadık camianın gecikmiş tepkile ri, bunları yer yer püskürtmüş de olsa etraflarına topla dıkları kandırılmış Müslümanların sayısı küçümsenemez. Kimi Hz. Peygâmberi (sav) postacı addediyor, kimi “bize Kur’an yeter” diyerek hadisleri yalanlayıp yok sayıyor, kimi mezheplere ve tasavvufa karşı çıkıyor. Hâsılı medeni yet yoğurmuş yüce bir tarihi silip süpürüyorlar. Bu akıl ve mantık acuzelerinin el çabukluğu ile sundukla rı din anlayışı mekanik bir tasavvurdan ibarettir. Tüyleri yolunmuş, pençeleri sökülmüş ve birçok organı kesilmiş zavallı bir kartal. Yeni ve uyduruk bir din anlayışı… Bu ıslah olmaz ve laftan anlamaz zümrenin köklerinin ku rutulacağı günler çok uzak olmasa gerek!

    İçindekiler:

    Dini Değil Anlayışı Yenilemek (Ali Hışıroğlu) 

    Dinde Reformasyon Değil, Tecdit ve İhya (Sedat Bulut) 

    Kemik Köprüler (Cahit Okçu)                         

    Fikir Avı, Sır Avcıları  (Sebahattin Şentürk)     

    Gelenekten Geleceğe BÜYÜK DOĞU – İBDA (Fatma Parmaksız)

    Modern Özne Krizi ve Tasavvufun İmkânı (Fatih Tekin)

    Reformize Edilerek İslamofobiye Dayanak Kılınan Cihad ve Ahkâmı (Abdulaziz Şimşek)

    İslamda Yenilenme Anlayışı (Zehra Ata)

    Biraz da Bilimden Konuşalım (Esra Yılmaz)

    Phone
    WhatsApp