Kur’ân-ı Kerîm Müdâfaası / İhsan Şenocak
Kur'an-ı Kerim, kendinden doğmayan tüm sistemlerle hesaplaştı. İlahi olanı, beşeri olanla ve beşerin arzularını dikkate alarak uzlaştırmayı reddetti. Hayata müdahale etti, hükmetti. Sorunsuz bir toplum oluşturdu. Çirkin olanı kaldırıp güzeli, en güzeli yerleştirdi. Bu yüzden O'nun egemen olduğu çağlar, insanlık tarihinin en güzel çağlarıydı. Ne kapitalizmde olduğu gibi zengin adına...
Kur'an-ı Kerim, kendinden doğmayan tüm sistemlerle hesaplaştı. İlahi olanı, beşeri olanla ve beşerin arzularını dikkate alarak uzlaştırmayı reddetti. Hayata müdahale etti, hükmetti. Sorunsuz bir toplum oluşturdu. Çirkin olanı kaldırıp güzeli, en güzeli yerleştirdi. Bu yüzden O'nun egemen olduğu çağlar, insanlık tarihinin en güzel çağlarıydı. Ne kapitalizmde olduğu gibi zengin adına fakire haksızlık etti, ne de komünizmde olduğu gibi devlet adına zenginin malına el koydu. Birey ve toplum düzenini adalet üzerine kurdu. Çünkü O, her şeyi en doğrusuyla bilen ve buna göre vahyeden Allah'ın kelamıdır.
Emperyalizmanın değer yargılarını reddetmek, böyle bir kitabın hükümlerinin tarihsel olduğunu söylemek, Kur'an'a değil emperyalizmaya hizmet etmektir. Kur'an-ı Kerim'in emperyalizma ile olan mücadelesinde tarihselcilik tercih edilirse, bu Allah ve Resul düşmanlarının safında yer almaktır. Kur'an-ı Kerim, kendisini etkileyen bir bakış açısıyla değil, etkileyen bir bakış açısıyla anlaşılabilir. O, kulların istediği anlamı değil, sadece Allah'ın muradını verir.