Aydaki Kadın / Ahmet Hamdi Tanpınar
216.00TL
270.00TL
"Aydaki Kadın", Ahmet Hamdi Tanpınar'ın dörtte üçü bitmiş son romanının dağınık müsveddelerinden merhum Güler Güven tarafından inşa edilmiş şeklidir. "Huzur" ve "Saatleri Ayarlama Enstitüsü", Tanpınar'ın hayatta iken kitap olarak çıkabilmiş iki romanıdır. Tefrika olarak basılan "Sahnenin Dışındakiler" ile tefrikası yarım kalan "Mahur Beste"yi de okuyucular yıllar sonra okudular. İlk romanı...
"Aydaki Kadın", Ahmet Hamdi Tanpınar'ın dörtte üçü bitmiş son romanının
dağınık müsveddelerinden merhum Güler Güven tarafından inşa edilmiş
şeklidir. "Huzur" ve "Saatleri Ayarlama Enstitüsü", Tanpınar'ın hayatta
iken kitap olarak çıkabilmiş iki romanıdır. Tefrika olarak basılan
"Sahnenin Dışındakiler" ile tefrikası yarım kalan "Mahur Beste"yi de
okuyucular yıllar sonra okudular. İlk romanı "Mahur Beste" de yarımdı,
son romanı da yarım kalmıştı. Tanpınar yıllarca üzerinde çalıştığı
"eserim" diyeceği bu romanın peşindeydi: "Roman bugünkü şekliyle hiç
fena değil. Eğer pazarlık etmez, parasızlığa teslim olmazsam, gelecek
sene mühim bir eserim olur" demektedir günlüklerinde. "Aydaki Kadın" tam
anlamıyla bir Tanpınar romanıdır. Eser, kahramanının nice
tanıdıklarının binbir hatırasıyla mekânı doldurduğu İstanbul'un
özellikle Boğaz'ın ve denizin romanı olduğu kadar, bir türlü dile
getirilemediği için içte genişleyen, kıvranan ve zehirleyici bir güce
dönüşen aşkın romanıdır. "Ben çocukluğumla evlendim. Bu evde doğmuştum.
Orada ölmek için evlendim" diyen Leylâ, Boğaziçi'dir. Yazar, eserini
ayrıca siyasî bir roman olarak tasarlamıştır. Türkiye'nin demokrasi
tecrübelerinin iflası, insanların iflasıyla birleşir. Bir bakıma hem
"Huzur" hem de "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" ile birleşen noktaları
çoktur. Her romanına kendisini koymuş olan Tanpınar, bu romanda da
vardır. "Aydaki Kadın"ı günlükleriyle birlikte okuyunca, Tanpınar'ın
hayalleri ve günlük gerçekler arasında parçalanışı Selim'in
yaşadıklarında da takip edilebilir