Üstad’ın Gençliğe Hitabesine Dair / İhsan Şenocak
Üstad Necip Fazıl, bir müfessir veya bir fakih değildi. Ancak, milletin tüm bunlardan yoksun olduğu bir dönemde düşünür kimliğiyle ortaya çıktı, iman, ibadet ve ahlak alanına hapsedilen İslam'a yol açtı. Onun eşyalara ve olaylara yeniden uygulanmasının nasıl olacağını gösterdi. Büyük Doğu başlığı altında, Müslümanların bu çağda iman, düşünce, eylem, ahlak...
Üstad Necip Fazıl, bir müfessir veya bir fakih değildi. Ancak, milletin tüm bunlardan yoksun olduğu bir dönemde düşünür kimliğiyle ortaya çıktı, iman, ibadet ve ahlak alanına hapsedilen İslam'a yol açtı. Onun eşyalara ve olaylara yeniden uygulanmasının nasıl olacağını gösterdi. Büyük Doğu başlığı altında, Müslümanların bu çağda iman, düşünce, eylem, ahlak ve hukuk anlayışlarının nasıl olabileceğini tasvir etti; İdeoloji Örgüsü'nü de bunun temel eseri haline getirdi. Bu milletin çocuklarına yeniden Ebussuud çapında alimler olabilecekleri konusunda yol gösterdi.
Üstad, Allah Rasulü'ne "Çöl Bedevisi" denildiği bir dönemde, "Topuğunu bir kez öpebilmiş kum tanesi olsaydım." diyerek O'na aidiyetten daha büyük bir şeref olduğunu ve O'nun davasına hizmet etmekten daha onurlu bir vazife olmadığını ilan etti.
Üstad, "Tek meselem, Sonsuz'a ulaşmak." dedi. "Gençliğe Hitabe" bu konunun kitap boyutunda izah edilmesi gereken bir metnidir. Hatipte konuşmak, muhataplarda ise dinlemek esastır. Ancak bu esasiyet duvarlara değil, yüreklere levhalar asmak için olmalıdır. Gençliğe Hitabe'yi anlama çabamızı ahiret sermayemiz olarak sizinle paylaşmak istedik. Doğrular Allah'a ve Resulü'ne aittir, kusurlar ise insana aittir.